Bulgaristan, 2007 yılında Avrupa Birliği’ne katılmasından bu yana hedeflediği euroyu benimseme sürecinin sona yaklaşmasıyla önemli bir dönüm noktasına ulaşma aşamasında. Ülkenin Avrupa ortak para birimini kabul etmesi, bu hedefe yönelik yaklaşık iki dekadır süregeldiği çabaların bir sonucu olarak öne çıkıyor.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, ABD’nin ticaret politikalarının doların global prestijini etkileyerek euroya olan talebi artırdığına dikkat çekiyor. Böylelikle Euro Bölgesi, yeni bir üye ile birlikte genişleme fırsatı yakalayacak.
BULGARLAR PROTESTO EDİYOR
Sofya’daki farklı hükümetler, euroya geçişin, ülkedeki yaşam standartlarını iyileştireceği argümanını öne sürüyor. Ne var ki, Bulgar halkı arasında levadan vazgeçme ve fiyat artışları korkusu nedeniyle artan bir bölünme yaşanıyor. Geçen hafta, bu kararı protesto etmek için binlerce kişi sokaklara döküldü ve cuma günü polisle yaşanan çatışmalar neticesinde bir tutuklama meydana geldi.
Avrupa Merkez Bankası ve Avrupa Komisyonu, Bulgaristan’ın katılım için gereken tüm resmi şartları yerine getirdiğini geçtiğimiz ay doğrulamıştı. Avrupa Parlamentosu’nun, Bulgaristan’ın euroya katılımını onaylaması ve konuyu maliye bakanlarının değerlendirmesine sunması bekleniyor.
SON ÜYE HIRVATİSTAN’DI
Euroyu kabul eden Bulgaristan, son on yıl içerisinde bu para birimini benimseyen ikinci ülke olacak. Euro krizinin Avrupa para birimi üzerindeki olumsuz etkilerinin ardından, sadece birkaç ülke bu geçişi gerçekleştirmiş durumda. Son olarak, Hırvatistan 2023 yılında eurozone’a katılmıştı.
AB üyelerinin katılım anlaşmaları gereği, tüm üyeler, belirlenen kriterleri yerine getirdikten sonra euroyu kabul etme yükümlülüğü taşır. Ancak Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan gibi bazı ülkeler, parasal bağımsızlıklarını korumayı tercih ederek daha temkinli bir yaklaşım sergiliyor.
EGEMENLİKLERİ ARTACAK
Bu geçiş, Bulgaristan’ın yaklaşık otuz yıldır süregelen para kurulu uygulamasına son verecek. Bulgar levasının Alman markına ve ardından euroya sabitlenmesi, ülkenin bağımsız para politikasını fiilen durdurmuştu. Söz konusu düzenleme, 1990’lı yıllarda Sovyet tarzı bir sistemden piyasa ekonomisine geçiş sırasında yaşanan hiperenflasyon ve borç sorunlarını sona erdirmek amacıyla oluşturulmuştu.
Artık Bulgaristan Merkez Bankası Başkanı Dimitar Radev, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz politikalarını belirleyen Yönetim Konseyi’nin bir üyesi olacak. Böylelikle, ülke para politikası üzerindeki kontrolünü yeniden kazanma sürecine girmiş olacak.