EBSO meclisinde zeytinlik-maden çatışması
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Haziran ayı olağan meclis toplantısında, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören yasa tasarısı, sert tartışmalara zemin hazırladı. Toplantıda, Yağ Sanayi Meslek Komitesi Meclis Üyesi Nejat Özduran, bu tasarıya karşı çıkarken, Maden ve Taş Ocakçılığı Sanayi Meclis Üyesi Ahmet Telek ise düzenlemeyi savunarak karşıt görüşler sundu.
Özduran, “Zeytin siyaset üstüdür, bu toprakların hafızasıdır” diyerek tasarının Meclis’ten geri çekilmesi çağrısında bulundu. “Zeytin taşınamaz, taşınsa da yaşayamaz. Toprak siyanüre bulaşırsa, asırlık verim kaybolur” sözleriyle durumun ciddiyetine dikkat çekti.
“Köyleri de mi taşıyacaksınız?”
Özduran, yasa teklifinde yer alan “zeytinliklerin başka bölgelere taşınabileceği” önerisine de sert bir şekilde karşılık verdi. “Köyleri de mi taşıyacaksınız? Bu insanlar geçimini zeytinle sağlıyor. Zeytin sadece bir ürün değil, bir kültürdür. İspanya, İtalya ve Tunus gibi ülkeler bu uygulamadan vazgeçti; biz neden hâlâ bunu tartışıyoruz?” ifadelerini kullandı.
İklim anlaşmalarına dikkat çeken Özduran, “Sıfır karbon hedefi koyan bir ülke, zeytinlikleri madene açmayı nasıl düşünebilir?” diye sordu.
“Bütün yaygara 20. maddede kopuyor”
Madencilik Komitesi Meclis Üyesi Ahmet Telek ise yasa tasarısının teknik ayrıntılarını savundu. Tartışmaların merkezinde bulunan 20. maddeye dikkat çeken Telek, “300 km çevresinde toz çıkaran tesis yapılamaz maddesi nedeniyle sorun yaşanıyor” şeklinde konuştu.
Telek, zeytin ağaçlarının taşınabileceği iddiasını reddederek, “Bergama’da zeytin ağaçlarını söküp taşıdık, şimdi meyve veriyorlar” ifadesini kullandı. Ayrıca, yasanın madencilik sektörü için de zorluklar yarattığını, artan ruhsat ve teminat bedellerinin sektörü olumsuz etkilediğini belirtti.
“Zeytin de olsun, maden de”
EBSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hakan Ürün, tarafları uzlaştırma çağrısı yaptı. “Zeytin de olsun, maden de olsun. Bardak, gözlük, bina kullanıyoruz ama madenciliği eleştiriyoruz. Aksi halde çıplak dolaşmak gerekir” ifadelerine yer verdi.
Ürün, rehabilitasyon sonrası verim alınamadığı yönündeki eleştirileri de bilimsel temeli bulunmayan bir görüş olarak değerlendirdi.