Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Antonio Costa, Brüksel’de düzenlenen AB Zirvesi’nin ardından AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile gerçekleştirilen ortak basın toplantısında yaptığı açıklamalarda bulundu.
“GAZZE’DEKİ İNSANİ DURUM KABUL EDİLEMEZ”
Toplantıda Gazze’deki insani koşullara değinen Costa, “İsrail dost bir ülkedir ve dostlarımızla açık, net ve dürüst bir iletişim kurmalıyız. Televizyonda gördüğümüz ve basında okuduğumuz gerçekleri görmezden gelmek mümkün değil. Gazze’deki insani durum kabul edilemez.” şeklinde konuştu.
Costa, İsrail’in AB ile yapılan Ortaklık Anlaşması’nın ikinci maddesinde belirtilen insan hakları ve uluslararası hukuka uyma prensiplerini açıkça ihlal ettiğinin belirlendiğini vurgulayarak, “İsrail’in Gazze’de insan haklarını sistematik bir şekilde ihlal ettiğini” ifade etti.
AB Konseyi Başkanı, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’a, 15 Temmuz’da gerçekleştirilecek AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda bu konu üzerine bir karar alınması hususunda talimat verdiklerini aktardı.
Bunun yanı sıra, diyalogun devam edeceğini belirten Costa, İsrail’in Gazze’de ateşkese uyması, insani yardım girişimlerine izin vermesi, insan haklarına tam anlamıyla saygı göstermesi ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasadışı yerleşim faaliyetlerini durdurması gerektiğini kaydetti.
SAVUNMA VE GÜVENLİK
Von der Leyen, AB’nin savunmada ortak tedarik planına atıfta bulunarak, 10 üye ülkenin SAFE adı verilen yeni mali araç aracılığıyla savunmaya yatırım yapma niyetlerini bildirdiğini ve bu sayının artmasını beklediklerini ifade etti.
Savunma harcamaları ile birlikte harcamaların nasıl yapıldığının da önemine dikkat çeken von der Leyen, “AB genelinde bir savunma ekipmanı pazarı” inşa edeceklerini söyledi.
Ekim ayında yapılacak olan AB Zirvesi’ne kadar bu konunun nasıl ilerleyeceği ile ilgili bir yol haritasının hazırlanacağı müjdesini verdi.
DIŞ İLİŞKİLER
Ayrıca, AB zirvesinin sonuç bildirisinde Dış İlişkiler başlığı altında Libya’daki duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu. AB liderlerinin Libya’daki endişe verici durumu, Avrupa güvenliği ve göç akımları açısından olası sonuçlarını ele aldıkları ifade edildi ve AB’nin bu ülkede ulusal uzlaşmayı, kurumsal birliği ve kapsayıcı diyaloğu desteklediği kaydedildi.
Aynı bildiride, Türkiye ile Libya arasındaki Akdeniz’deki deniz sınırları ile ilgili Mutabakat Muhtırası’nın üçüncü ülkeler açısından herhangi bir hukuki sonuç doğurmadığı iddia edildi.
KARADENİZ
Bildiri, Karadeniz’de güvenlik ve istikrarın önemine de vurgu yaptı. AB Komisyonu’nun, AB’nin Karadeniz bölgesine yönelik stratejik yaklaşımını memnuniyetle karşıladığı ifade edildi ve bu konuda Konsey, Komisyon ve Yüksek Temsilcinin hızlı bir şekilde çalışmaya davet edildiği belirtildi.
BATI BALKANLAR
Zirve sonuç bildirgesinde Batı Balkanlar bölgesinin geleceğinin AB üyeliği ile bağlantılı olduğu vurgulandı.
GÖÇ
Düzensiz göçle mücadele konuları da bildiride yer buldu. Geri dönüşlerin artırılması ve hızlandırılması ile güvenli üçüncü ülkeler ve güvenli menşe ülkeleri kavramları üzerinde çalışılması gerektiği ifade edildi.