Aksaray’da 24 yaşındaki bir kadının, zayıflama amaçlı olarak tükettiği poşetli bitki çayları yüzünden karaciğer yetmezliği yaşayıp komaya girmesi, Sağlık Bakanlığı’nı harekete geçirdi. Son zamanlarda özellikle kadınlar arasında yaygın bir şekilde kullanılan bitki çaylarının kontrolsüz ve bilinçsiz tüketimi üzerine dikkat çeken bu durum, yetkilileri kapsamlı bir düzenleme çalışması için adım atmaya zorladı.
Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, Sağlık Bakanlığı, bitki çaylarını “geleneksel bitkisel tıbbi ürün” olarak değerlendirip, yalnızca eczanelerde ruhsatlı bir şekilde satılması için çalışmalar yürütüyor. Bu çerçevede, market raflarında kolayca bulabildiğimiz birçok bitki çayı markasının kaldırılması da gündemde.
Bu düzenlemenin amacı, bitki çaylarının içeriklerinin daha sıkı bir şekilde denetlenmesi, halk sağlığını tehdit edebilecek olası etkilerin önüne geçilmesi ve özellikle zayıflama vaadiyle piyasaya sunulan ürünlerin denetim altına alınması olarak öne çıkıyor.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ayar, “Bu ürünlerin denetimsiz bir şekilde piyasaya sürülmesi halk sağlığı açısından ciddi riskler doğuruyor. Çayların içeriğinde yaklaşık iki bin aktif kimyasal madde bulunmakta. Bu maddelerin önemli bir kısmı, yaşam fonksiyonları üzerinde olumsuz etkilere yol açabiliyor” şeklinde bir uyarıda bulundu. Ayar, sadece ruhsatlı ve onaylı çayların tüketilmesi gerektiğini de vurguladı.
TİTCK tarafından oluşturulan, kantaron, kişniş, zerdeçal, safran, karanfil ve rezene gibi 190 tıbbi bitki monografıyla ilgili bilgiler paylaşan Ayar, “Amacımız, geleneksel bitkisel tıbbi ürünler arasında yer alan tıbbi çayların üretim kalitesinin artırılması, standartların sağlanması, AR-GE faaliyetlerinin desteklenmesi ve üreticilere somut öneriler geliştirilmesidir” ifadelerini kullandı.
