Dünya genelinde yaşlı nüfusun artışı, bu bireylerin maruz kaldıkları istismar olaylarının da çoğalmasına neden olmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler’in verileri, yaşlı bireylere yönelik fiziksel, psikolojik ve ekonomik istismarın yaygınlaştığını gözler önüne seriyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 66/127 sayılı kararıyla 15 Haziran tarihi “Dünya Yaşlı İstismarı Farkındalık Günü” olarak belirlenmiştir.
60 YAŞ ÜSTÜ KİŞİLERİN YÜZDE 15,7’Sİ İSTİSMARIN HEDEFİ
Her yıl 15 Haziran’da yaşlı istismarı, kötü muamele ve ihmale karşı toplumsal farkındalık yaratma amacı güdülmektedir.
2050 YILINDA MAĞDUR SAYISI 320 MİLYONA YÜKSELEBİLİR
Dünya genelinde 60 yaş ve üstü bireylerin yaklaşık %15,7’sinin istismar gördüğünü gösteren istatistikler, her altı yaşlıdan birinin kötü muameleye uğradığını ortaya koymaktadır.
Öte yandan, 2050 yılında dünya üzerindeki yaşlı nüfusunun 2 milyara ulaşmasının beklenmesi, bununla birlikte 320 milyon yaşlının istismar edilebileceğini de işaret ediyor.
Yaşlılara yönelik istismar oranları, huzurevleri gibi kurumsal bakım alanlarında daha yüksek seviyelere ulaşmakta; burada görevli personelin üçte ikisinin yaşlı bireylere karşı istismar eyleminde bulunduğu görülmektedir.
YAŞLI İSTİSMARI TANIMI
Yaşlı istismarı, güven ilişkisine dayalı bir ortamda yaşlı bireyin zarar görmesine ya da sıkıntı yaşamasına neden olan tek seferlik veya tekrar eden eylemler ile uygun müdahale eksikliğini tanımlamaktadır.
Yaşlı bireyler; fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel istismarın yanı sıra hak istismarına da maruz kalabilmektedir. Ayrıca, yaşlının mal varlığının izinsiz kullanılması veya kandırılarak el konulması ekonomik istismar olarak değerlendirilirken, hukuki ve maddi haklarının ihlal edilmesi ise hak istismarı olarak kabul edilmektedir.
Yaşlının sosyal, fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamada bilinçli veya bilinçsiz eksiklikler ise ihmal olarak adlandırılmaktadır. Bu durum, yaşlıların terk edilmesi ya da onurlarının zedelenmesi gibi diğer istismar türlerini de kapsamaktadır.
VERİLERİN ANALİZİ
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, farklı bölgelerdeki 28 ülke üzerinde yapılan araştırmalar, 60 yaş ve üzerindeki her 6 kişiden birinin istismar mağduru olduğunu göstermektedir.
İstismarın en sık görüldüğü yerler arasında huzurevleri ve uzun süreli bakım tesisleri önceliklidir; buralardaki personelin %64,2’si, diğer bir deyişle üçte ikisi, yaşlı bireylere istismarda bulunmaktadır.
İstismarın failleri yalnızca bakım veren personel değil; aile üyeleri, eş, çocuk, akrabalar, arkadaşlar ya da komşular da bu duruma dahil olabilmektedir.
Yaşlıların bildirdiği istismar türleri arasında; %11,6 psikolojik, %2,6 fiziksel, %6,8 finansal, %0,9 cinsel ve %4,2’si ise ihmal olarak sıralanmaktadır.
YÜZDE 33,4’Ü PSİKOLOJİK İSTİSMAR
Yaşlılar ve yakınları tarafından bildirilen istismar vakalarının %33,4’ü psikolojik, %14,1’i fiziksel, %13,8’i finansal, %1,9’u cinsel istismar ve %11,6’sı ihmal oluşturmaktadır.
Huzurevi veya bakım evindeki personelin bildirdiği istismarların yüzde 32,5’ini psikolojik, %9,3’ünü fiziksel, %0,7’sini cinsel istismar ve %12’sini ihmal oluşturmaktadır; finansal istismara dair yeterli veri bulunmamaktadır.
Yaşlı istismarı, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde yaygın bir sorun olmasına rağmen, çoğu zaman kayıt altına alınmadığı için görünmez kalmaktadır.
Bu nedenle, istismar eden yaşlı bireylerin sayısının açıklanan verilerden çok daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir.
DÜNYA GENELİNDE İSTİSMAR MAĞDURU YAŞLI SAYISI HIZLA ARTACAK
COVID-19 salgını sürecinde, sokağa çıkma yasakları ve bakım evlerinde ihtiyaç duyulan çalışan sayısındaki azalma, yaşlıların istismarında artışa neden olduğu belgelenmiştir.
ABD’de gerçekleştirilen bir araştırma, bu dönemde toplumsal olarak yaşlı istismarı oranlarının %84 kadar artmış olabileceğini öne sürmektedir.
Yaşlılara yönelik istismar mağdurlarının oranı sabit kalsa bile, artan yaşlı nüfus sebebiyle dünya genelinde mağdur sayısının hızla yükseleceği düşünülmektedir.
Yaşlı nüfusunun 2030 yılında 1,4 milyara, 2050’de de 2 milyara ulaşması beklenirken, istismar edilenlerin oranında değişim olmasa dahi, sayılarının 320 milyona ulaşacağı öngörülüyor.
YAŞLILARA YÖNELİK İSTİSMAR, ÖLÜME YOL AÇABİLİYOR
Yaşlı bireyler için istismar, fiziksel yaralanmalar, erken ölüm, depresyon, bilişsel gerileme, mali çöküş ve kurumsal bakım altına alınma gibi ciddi sonuçlar doğurmaktadır.
Bu tür istismarın etkileri, özellikle yaşlı bireyler için çok ağır seyredebilmektedir; iyileşme süreci ise genellikle uzun ve zorlu olmaktadır.
KÖTÜ FİZİKSEL VE ZİHİNSEL SAĞLIK DURUMU İSTİSMAR RİSKİNİ ARTIRIYOR
Yaşlı bireylerin istismara uğrama riskini artıran bireysel faktörler arasında; işlevsel bağımlılık, kötü fiziksel sağlık durumu, bilişsel bozukluklar, zayıf ruh sağlığı ve düşük gelir düzeyi bulunmaktadır.
Ayrıca, istismarda bulunan bireylerin risk faktörleri arasında ruhsal hastalıklar, madde bağımlılığı ve mağdura olan maddi bağımlılık ön plana çıkmaktadır.
İlişkisel düzeyde, istismar riski, istismarcı ile mağdur arasındaki ilişkiye ve medeni durumuna bağlı olarak artabilmektedir.
Ancak bu faktörlerin etkisi, kültürel bağlama ve ülkelere göre farklılıklar göstermektedir.
Toplumsal düzeyde, yaşlılara yönelik ayrımcılığın yanı sıra şiddeti normalleştiren normlar, istismar riskini yükselten unsurlar arasında yer almaktadır.
Güçlü sosyal destek sistemleri ve yaşlı bireylerin yalnız yaşamaması gibi unsurlar, istismara uğrama olasılığını azaltan koruyucu faktörler arasında öne çıkmaktadır.
İSTİSMAR DURUMLARINDA YARDIM HATLARI VE ACİL BARINMA İMKANLARI MEVCUT
Yaşlılara yönelik istismarın önlenmesi için başvurulabilecek yardım hatları ve acil barınma imkanları umut vadederken, caydırıcılığın artırılması önemli bir gereksinimdir.
Ayrıca, bakıcıların üzerindeki yükü azaltmaya yönelik destek hizmetleri ve mali istismara karşı savunmasız yaşlı bireyler için geliştirilmiş para yönetimi hizmetleri dikkat çekmektedir.
İstismar vakalarının genellikle çok yönlü müdahale gerektirmesi, çok disiplinli ekiplerle yürütülen çalışmaların önemini artırmaktadır.