Son dakika gelişmesi: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) yolsuzluk ve rüşvet suçlamaları nedeniyle tutuklanan eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ailesi hakkında yeni bir MASAK raporu hazırlandı. Raporda, İmamoğlu’nun oluşturduğu yolsuzluk sistemine dair çarpıcı bilgiler yer alıyor; villalardan ofislere, yurtdışı para transferlerinden kamu ihalelerine kadar karmaşık bir aklama sürecinin detayları ortaya kondu.
Yeni Şafak gazetesinden Burak Doğan’ın aktardığına göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’na gönderilen raporda “suçtan elde edilen malvarlığı değerlerini aklama suçunun, 7 ayrı yöntemle sistematik olarak gerçekleştirildiği” kaydedildi. Raporun ayrıntıları aşağıda sıralanmıştır:
1- VİLLALARLA BAŞLAYAN ÖRTÜLÜ YAPI
Raporda, Sarıyer’deki iki villa için gerçekleştirilen işlemlerin, görünüşte bir şirkete ait olarak gösterildiği fakat gerçekte İmamoğlu ile ilişkili şahıslar tarafından satın alındığı bilgisi yer aldı. Satış işleminin Ali Nuhoğlu tarafından gerçekleştirildiği ancak toplam bedelin arka planda Tuncay Yılmaz tarafından ödendiği ifade edildi. Villalar, üçüncü şahıslar adına kaydedilerek gerçek sahiplik gizlendi.
2- SATIŞ ZİNCİRİNDE PARAVANLAR VE 21 MİLYONLUK KAYIP
MASAK, 21 milyon 330 bin TL’lik nakit hareketliliğine dikkat çekti. Şüphelilerin finansal izlerini gizlemek amacıyla paravan isimler kullandığı, tapuda görünen adlar ile gerçek kullanıcılar arasında uyumsuzluk bulunduğu belirtilerek, aklama faaliyetinin düzenli bir şekilde yürütüldüğü vurgulandı.
İBB’deki rüşvet ağları açığa çıkarıldı! Paraların vinçlerle taşındığı iddiaları gündeme geldi.
3- MARİNA PROJESİ ÜZERİNDEN 7 MİLYONLUK GÖLGE FON
Beylikdüzü Marina’da yapılan bir konut alımı esnasında meydana gelen para hareketi dikkatleri üzerine çekti. MASAK, 7 milyon TL’lik fonun Tuncay Yılmaz’a ait şirketler aracılığıyla akıltıldığını, alım işlemi ile gerçek kullanıcı arasında bağ kurmanın mümkün olmadığını tespit etti.
4- 14 OFİSLİK TİCARİ MASKE
İstanbul’da Adem Soytekin tarafından alınan 14 ofisin ödemesi MASAK tarafından şüpheli bulundu. Bu taşınmazların kamuya açık hiçbir finansal kayıtla örtüşmemesi, kara para aklamaya yönelik bir kuşku doğurdu.
5- HASAN İMAMOĞLU ÜZERİNDEN MALVARLIĞI AKTARIMI
İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu üzerine geçirildiği belirtilen 4 konutun bedelinin, üçüncü bir kişi tarafından ödendiği ifade edildi. MASAK, ödeme yapan kişi ile fiili kullanıcı arasında bağlılık kurmanın mümkün olmadığını kaydetti.
6- 35 MİLYONLUK ŞÜPHELİ NAKİT VE KAMU İHALE GÖLGESİ
Rapor kapsamında 35 milyon 220 bin 151 TL’lik nakit hareketinin kamu kaynaklarıyla ilişkili olabileceği şüphesi ayrı bir başlık altında incelendi. Bu meblağın Tuncay Yılmaz kontrolündeki şirketlerden yönlendirildiği ifade edilerek, devlet ihaleleri ile olası bağlantıların sorgulanması gerektiği önerildi.
7- 637 BİN EURO’LUK ŞAİBELİ YURTDIŞI TRANSFERİ
Yurt dışından Mehmet Selim İmamoğlu’na gönderilen 637 bin 106 Euro (yaklaşık 29 milyon TL) tutarındaki para transferinin açıklaması olmadığı ve ticari bir karşılığı bulunmadığı belirtildi. Bu durumun aklama suçunun maddi unsurlarını oluşturduğu değerlendirildi.
“TEDBİR KARARI ALINMALI” ÖNERİSİ
Raporun sonuçlarına göre, tespit edilen toplam malvarlığı; 25 taşınmaz (villa, daire, ofis), 63 milyon 550 bin 151 TL nakit ve 637 bin 106 Euro (29 milyon TL) olarak belirlendi. MASAK, 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 17’nci maddesi uyarınca henüz el konulmamış varlıklar için yeni tedbir kararı alınmasını önerdi. Ayrıca; TCK 55 ve 60’ıncı maddeleri uyarınca müsadere taleplerinin yetkili ceza mahkemelerine iletilmesi gerektiği not düşüldü.
HUKUKİ AÇIDAN DEĞERLENDİRİLDİ
Raporda, hukuki karşılıklar da incelendi. Tespit edilen eylemler arasında paravan kişi kullanımı, sahte belge düzenleme, mülkiyetin gizlenmesi ve gelir-kaynak uyumsuzluğu gibi unsurların, kara para aklama suçunu işaret ettiği belirtildi. TCK’nın 282’nci maddesi bağlamında, suçun hem maddi hem manevi unsurlarının oluştuğu yönünde güçlü bir kanaat olduğu bildirildi. Ayrıca, örgütlü suç kapsamındaki değerlendirme ihtimalinin de göz ardı edilemeyeceği vurgulandı.
EN BÜYÜK MALVARLIĞI SORUŞTURMASI YAPILABİLİR
Raporu inceleyen uzmanlar, bu belgelerin bir belediye başkanının ve çevresinin ticari ilişkileri ile kamu süreçlerinin nasıl gizli yapılar içinde işlediğine dair önemli bilgiler sunduğuna dikkat çekti. Hukuki sürecin seyrine göre Türkiye’nin siyasi tarihinde önemli bir malvarlığı soruşturması yaşanabileceği belirtiliyor. MASAK’ın bu raporunun, gelecekte siyasetin ve yargının seyrini değiştirebilecek bir dönüm noktası olabileceği ifade edildi.
SİLİVRİ’YE ALINAN DURUŞMAYA KATILMADI
Bilirkişiyi hedef gösteren İmamoğlu, “yargı görevini yürüten bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye” ve “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlarından 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmaya başladı. Duruşma, İstanbul Adliyesi’nde önceki gün Silivri’deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun karşısındaki salonda yapılacağı duyurulunca, İmamoğlu ve avukatları duruşmaya katılmadı. Mahkeme, bir sonraki duruşmanın fiziksel şartlarının uygun olmaması ve güvenlik nedeniyle Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki salonda yapılmasına karar verdi. İmamoğlu’nun duruşmada hazır bulunabilmesi için cezaevine resmi yazı yazılmasına hükmedildi. Duruşma 26 Eylül tarihine ertelendi. İmamoğlu, 27 Ocak tarihindeki bazı soruşturmalarda kamu davalarında görevli bilirkişilerden birini alenen hedef göstermişti.
İBB’nin Bakırköy’deki rüşvet sistemine dair çarpıcı iddialar gündeme geldi: 1,5 milyon dolara bu iş hallolur denildi.
