Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan hakkında Umut Hakkı konusuyla ilgili yeni açıklamalarda bulundu. Meclis’te gazetecilere yanıt veren Bakan Tunç, “Böyle bir durum söz konusu değil, böyle bir görüşme de yok.” diyerek kamuoyundaki tartışmalara net bir yanıt verdi.
Bakan Tunç’un açıklamaları şu şekilde devam etti;
Terörsüz bir Türkiye süreci, ülkemiz için büyük bir önem taşıyor. Terör örgütünün kendini feshetmesi ve silah bırakması, 40 yılı aşkın süredir ülkemizin kalkınmasına engel teşkil eden terör tehdidinden kurtulmamız açısından büyük bir öneme sahiptir.
“ÇOCUKLARIMIZIN GÜVENLİĞİ AÇISINDAN KRİTİK”
Bu sürece ulaşmak kolay olmadı. 40 yıldan fazla bir zaman süresince yoğun bir mücadele verildi. Bu süreçte binlerce şehit verdik ve trilyonlarca maddi kaybımız oldu. Bundan sonraki aşamada, terörün olmadığı bir Türkiye’ye adım atmak, ülkemizin geleceği ve çocuklarımızın güvenliği açısından kritik bir öneme sahip.
Türkiye, dünyada güçlü bir ülke olmayı hedefliyorsa ve “Bu yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı” ifadesini gerçeğe dönüştürmek istiyorsa, bunu terörsüz bir Türkiye ile gerçekleştirmelidir. Bu noktada, birliğimizi ve beraberliğimizi daha da güçlendirerek, iç cephemizi kuvvetlendirerek yola devam edeceğiz.
Sayın Bahçeli’nin grup konuşmasının ardından, Ekim ayındaki Sayın Cumhurbaşkanımızın öngördüğü irade doğrultusunda da çalışmalar gerçekleştirildi ve bu süreç, terör örgütünün feshiyle sonuçlandı.
Bu bağlamda, DEM Partisi tarafından Adalet Bakanlığımıza yapılan ziyaretlerde çeşitli görüş ve önerilerde bulunuldu. Görüş alışverişi gerçekleştirdik. Bu aşamada, önceden var olan çalışmalarımıza devam ediyoruz.
CEZAEVİNDEKİ HASTA HÜKÜMLÜLER
Yargı Reformu Stratejisi çerçevesinde, Türkiye, geçmiş dönemlerde önemli demokratikleşme adımları atarak, hukuk devleti ilkesini güçlendiren ve temel hak ile özgürlükleri tahkim eden ilerlemeler kaydetmiştir. 2002 yılında OHAL’in kaldırılmasından itibaren, teröre zemin hazırlayan istismar konularında önemli aşamalar kaydedilmiştir.
Bu noktaya gelinmesinde, güvenlik güçlerimizin özverili mücadelesinin büyük etkisi oldu. Şimdi, Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında, 23 Ocak’ta Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuyla paylaşılan beş amaca dair çalışmalarımız sürüyor. Bu beş amaçtan biri, ceza adalet sistemi etkinliğinin artırılmasıdır. Hem soruşturma, hem dava aşaması hem de infaz süreciyle ilgili olarak “Yapılabilecekler var.” dedik ve önümüzdeki süreçte kamuoyuyla paylaşılacak genel çerçeve bu konuyu kapsamaktadır.
Ayrıca, cezaevlerinde hayatını tek başına sürdüremeyecek kadar hasta olan hükümlü ve tutukluların durumu gündeme geldi. Bu kişilere yönelik alternatif infaz usulleri, mevcut yasalar kapsamında bulunmaktadır. Hasta hükümlü ve tutukluların rehabilitasyon tipi cezaevlerinde tedavi süreçleri ve infaz işlemleri gerçekleştirilmektedir. Özellikle beş yılın altında işlenen suçlar bakımından bu uygulama geçerlidir. Bu konuda Meclis’teki milletvekillerimiz, süreyi artırabilir ve uygulanabilirliği daha da genişletebilir.