Son dönemde medyada yer alan Ezgi Mola’nın Barcelona’daki evinin evsizler tarafından işgal edilmesi, Avrupa’daki gayrimenkul yatırımlarında karşılaşılabilecek ciddi riskleri yeniden gündeme taşıdı. Ünlü oyuncunun evine izinsiz giren kişileri mahkeme kararı olmadan evden çıkaramaması, Türkiye’den yurt dışına gayrimenkul yatırımı yapmak isteyenlerin dikkat etmeleri gereken belirsizlikleri ve sınırlamaları gözler önüne serdi. Bu durum, özellikle Türk yatırımcılar için yurt dışında mülk edinme süreçlerinde kıymetli dersler içeriyor.
Avrupa’da mülk sahiplerinin haklarının tam olarak korunmadığı, karmaşık regülasyon süreçlerinin uzun ve zorlu olduğu bir ortamda, yatırımcılar yalnızca lokasyon seçimi ile yetinmemeli. Dolayısıyla, mülk haklarının güvence altına alındığı, hukuki altyapının şeffaf ve işlemlerin hızlı olduğu pazarlara yönelmek büyük önem taşıyor.
Dubai, Türk yatırımcılar için yeni bir vizyon sunuyor
Bu bağlamda, Parcel Estates CEO’su Özden Çimen, Dubai’nin güçlü hukuki sistemi ve yatırım dostu regülasyonları ile Türk yatırımcılardan gelen artan ilgiyi vurguladı. Çimen, yurt dışında yatırım yapmayı hedefleyenlerin sadece ekonomik fırsatları değil, aynı zamanda güvenli yatırım ortamlarını da dikkate almaları gerektiğini ifade etti. Çimen’in açıklamaları şöyle: “Bugün birçok Türk yatırımcı, Avrupa’daki vergi baskıları ve mülkiyet sınırlamaları sebebiyle Dubai gibi yeni fırsat alanlarına yöneliyor. Dubai, bu manada hukuki şeffaflık ve yatırım kolaylığı ile ön plana çıkıyor. Avrupa’dan çıkan sermayenin önemli bir kısmı artık Dubai’ye yöneliyor.”
Dubai’nin güçlü ekonomik performansı ve yatırım imkânları
Dubai’deki son gelişmeler, bölgenin yatırımcılar için sunduğu fırsatları gösteriyor. 2025 yılının Nisan ayında gerçekleştirilen gayrimenkul işlemleri toplamda 12,6 milyar dolara ulaşarak, geçen yılın aynı dönemine kıyasla %77’lik bir artış sergiledi. Özden Çimen, “Dubai’nin büyüyen altyapı ve konut ihtiyacı, nüfus artışından kaynaklanıyor. Şehirdeki gündüz nüfusu 5,13 milyona ulaşarak, konut ve altyapı ihtiyacının hızla arttığını gösteriyor. 2025 itibarıyla 61.580 yeni konutun teslim edilmesi bekleniyor. Bu konutların %70’i apartman, %30’u ise villa ve townhouselardan oluşacak” diye ekledi.
Ayrıca, ilk çeyrekte tamamlanan 12.000’den fazla konut, Dubai inşaat sektörünün dinamik yapısını ortaya koyuyor. Şu anda 171.000’den fazla konut projesi inşaat aşamasında olup, 2029 yılına kadar bu projelerin teslim edilmesi planlanıyor. Bu projelerin önemli bir kısmı Jumeirah Village Circle, Business Bay ve Jumeirah Lakes Towers gibi prestijli bölgelerde yer alıyor. Dubai’nin sadece gayrimenkulde değil, genel ekonomik göstergelerde de güçlü bir performans sergilediği ifade ediliyor. Örneğin, Emirates Havayolları’nın 5,2 milyar dolarlık rekor geliri, onu dünyanın en kârlı havayolları arasına soktu.
Avrupa’da mülkiyet hakları ve hukuki zorluklar
Ezgi Mola’nın yaşadığı durum, Avrupa’daki gayrimenkul piyasasındaki mülk sahiplerinin haklarının her zaman yeterince korunmadığını gösteriyor. Mola’nın Barcelona’daki evinin işgal edilmesi, Avrupa’da birçok ülkede mülk sahipliği hakkının ne denli kısıtlı olabileceğini bir kez daha gün yüzüne serdi. Bu nedenle, işgalcilerin mahkeme kararı olmadan evden çıkarılamaması, yatırımcıların hukuki iyileştirme ihtiyaçlarını acil bir gündem haline getiriyor. Mola’nın evini geri alması için karmaşık ve uzun bir dava sürecine girmesi gerekiyor.
Gayrimenkul yatırımında hukuki koruma ve şeffaflık
Parcel Estates CEO’su Özden Çimen, gayrimenkul yatırımında sadece metrekare hesabının yeterli olmadığını belirtiyor. Yatırımcıları şu şekilde uyarıyor: “Gayrimenkul, sadece metrekare hesabıyla ölçülmez. Hukuki koruma, yatırım dostu regülasyonlar ve mülk sahiplerinin haklarının net bir şekilde garanti altında olması çok daha önemli unsurlar. Dubai bu noktada Avrupa’nın birçok ülkesinden daha ileride.”
Çimen, Dubai’deki yatırım fırsatlarını Türk yatırımcılarına en güvenli şekilde sunmayı hedeflediklerini ve bu doğrultuda doğru yönlendirmelerde bulunmaya çalıştıklarını da sözlerine ekliyor. “Bugün Türk yatırımcının vizyonu değişiyor. Dünyanın neresinde kazanç ve güven varsa, oraya yöneliyorlar. Dubai bu bağlamda en ön sırada yer alıyor.”
