Haber7
Sabah Gazetesi’nin köşe yazarı Okan Müderrisoğlu, bugünkü yazısında Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığına dair çabalarının dikkat çekici bir biçimde “radara” yakalandığını kaleme aldı.
Müderrisoğlu, Beşiktaş Belediyesi’ne yönelik düzenlenen operasyonun sabah saatlerinde İmamoğlu’nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısına ulaşma çabaları ile kısa mesaj gönderme girişimlerini anımsatarak, bu durumun İmamoğlu’nun radara yakalandığının göstergesi olduğunu belirtti.
ÖZEL, İMAMOĞLU ÜZERİNDEN UNUTTURMAYA ÇALIŞTI
Müderrisoğlu, yazısında Özgür Özel’in “erken seçimin cumhurbaşkanı adayı da erken belirlenir” ifadesiyle birçok olayı Ekrem İmamoğlu’nun üzerinden geçiştirmeye çalıştığını vurguladı.
Müderrisoğlu’nun yazısında öne çıkan maddeler şöyle sıralandı:
1- İmamoğlu’na cumhurbaşkanı adayı kimliğiyle siyasi bir örtü sağlanmaya çalışılmıştı.
2- Soruşturmaya dair alınan duyumların kapsamının -muhtemelen- değiştirileceği umut edilmişti.
3- İmamoğlu’nun gözaltına alınması veya tutuklanmasının “siyasi mağduriyet” yaratacağı düşünülmüştü.
4- Adli sürecin siyasi bir bağlama çekilerek kullanılabilir olacağı tahmin edilerek bir iletişim stratejisi oluşturulmuştu.
5- İmamoğlu’nun oluşturacağı kamuoyu rüzgârı, onun kişiliğinden daha önemli hale gelebilecekti.
ÖZGÜR ÖZEL’DEN SEÇİM İÇİN YENİ SENARYO
İmamoğlu’nun görünüşte organik bir seçim kampanyası yürüttüğünü, belediye başkanlığında başarılı performans göstermesiyle halk desteğini artırdığını ve bu gücün er ya da geç son bulacağını bildiği için karşı bir strateji geliştirdiğini ifade eden Müderrisoğlu, Özgür Özel’in erken seçim senaryosunda yeni bir yaklaşım benimsediğini belirtti.
Müderrisoğlu, bu yeni yöntemi şöyle özetledi:
1- Ekrem İmamoğlu cezaevinde bulunuyor ve kendi mağduriyetinin yanında, nimetin paylaşılmasından rahatsızlık duyuyor.
2- Ekrem İmamoğlu’na ve mağduriyet algısına dikkat çekmek, CHP için kritik bir öncelik haline gelmiştir.
3- Mansur Yavaş’ın CHP içindeki konumunu değiştirme ihtimali, İmamoğlu-Özel ortaklığının “kazanma planını” bozabileceği için ona da sembolik bir görev teklif edilmiştir.
4- Yavaş’ın Cumhurbaşkanı, İmamoğlu’nun ise Başbakan olarak görev alması, mevcut durumun bir yansıması olarak zaman kazandıran bir strateji olarak görülmektedir.
5- CHP’nin, sanki seçim kazanmış gibi pozisyon dağıtma girişimi, toplumun bilinçaltında bir etki yaratma çabasından ibarettir.
SİYASİ KURNAZLIK ESERİ
Müderrisoğlu, İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturmasında masumiyetini korumaya çalışarak, “Dosya boş. Kuvvetli delil yok. Bula bula gizli tanık ifadesi bulmuşlar” gibi ifadelerle kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir algı oluşturulmaya çalışıldığını ifade etti. Bu durumun, soruşturma sürecini değersizleştirmeye dönük bir siyasi kurnazlık olduğunu vurguladı.