Türkiye’nin, Suriye’nin çeşitli alanlarındaki ihtiyaçlarına yönelik destek sağlayabileceği bildirildi. Bu bağlamda, karşılıklı anlaşmalar çerçevesinde gerçekleştirilecek iş birliklerinin önemi vurgulandı.
Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Suriye’nin Beşşar Esed rejiminin devrilmesiyle birlikte yeni bir döneme girdiğini belirtti. Suriye halkının, uzun süredir devam eden çatışmaların izlerini silmeye çalışırken, kendi geleceği için siyasi geçiş sürecini yönettiğini ifade etti.
“DAHA FAZLA DESTEK VE DAHA YOĞUN ANGAJMAN SAĞLANMALI”
Suriye yönetiminin bölgesel ve uluslararası topluma entegre olabilmesi için attığı adımların göz önünde bulundurulmasının önemine değinen kaynaklar, Suriye’nin karşı karşıya olduğu yaptırımların kaldırılması dahil daha fazla destek ve angajmanın sağlanmasının gerekliliğine işaret etti.
“TÜRKİYE’NİN POLİTİKASININ TEMELİ TERÖR UNSURLARININ TEMİZLENMESİDİR”
Kaynaklar, Türkiye’nin, Esed rejiminin devrilişinin ardından bölge ülkeleri ile Suriye yönetimi arasında bir işbirliği geliştirilmesi amacıyla yoğun çabalar sarf ettiğinin altını çizdi. Bu çabalar, ABD dahil diğer önemli paydaşlarla yapılan görüşmeler ve toplantılarla desteklenmiştir.
Türkiye’nin Suriye politikası; ülkenin toprak bütünlüğünün korunması, ulusal uzlaşının sağlanması, terör unsurlarının temizlenmesi ve yaptırımların kaldırılmasıyla Suriye’nin yeniden inşasına yönelik adımlar atılması prensiplerine dayanmaktadır.
Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Türkiye’nin bu hedeflere ulaşmak için Suriye yönetimini ve halkını koşulsuz destekleme tutumunu sürdürdüğünü vurguladı.
“KONSOLİDASYON SÜRECİNİN YAKINDAN TAKİBİ SÜRDÜRÜLÜYOR”
Suriye’deki askeri hareketliliğin büyük ölçüde durduğunu ve güneydeki silahlı grupların yeni orduya entegre edilmesi yönündeki çalışmalara başlandığını belirten kaynaklar, zaman zaman meydana gelen kışkırtmalar ve provokasyonların çatışmalara yol açtığını aktardı.
Ayrıca, ABD’nin askeri varlığını azaltma kararının önemli bir gelişme olduğunu ifade eden kaynaklar, bu süreçte kesin bir takvim açıklanmadığını ve duruma bağlı olarak aşamalı bir ilerlemenin öngörüldüğünü belirtti.
Bu dönemde, Suriye ile Irak arasında sınır güvenliğinin sağlanması ve terörle mücadele konularında işbirliği teşvik edilmektedir. Konsolidasyon süreci titizlikle izlenmektedir.
“SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜN KORUNMASI TEMEL ÖNCELİKTİR”
Kaynaklar, Şam yönetimi ile ‘SDG’ arasında imzalanan mutabakat kapsamında yapılan temasların devam ettiğini ve Kamışlı’da düzenlenen ‘Kürt Birlik ve Tutumu’ konferansında, Suriye yönetiminin verilen mesajların varılan mutabakata uygun olmadığı yönünde açıklama yaptığını hatırlattı.
Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğinin korunmasının, Türkiye’nin olduğu kadar Suriye yönetiminin de temel önceliği olduğu belirtildi.
“TEMENNİMİZ SURİYE İLE ‘SDG’ ARASINDAKİ MUTABAKATIN UYGULANMASIDIR”
Anayasa bildirgesine göre, bu hedeflerin, merkezi bir yönetim etrafında, Suriye’nin tüm unsurlarına eşit vatandaşlık hakkı tanınarak gerçekleştirilmesi gerektiği vurgulandı. Türkiye, Suriye’de her etnik grup ve inanç grubuna eşit haklar tanıyan bir sistemin tesis edilmesini istemektedir.
Türkiye, Suriyelilerin anayasal garantilerle eşit hak ve özgürlükler altında yaşamasının sağlanacağı bir ortam oluşturmasını istemektedir. Bu süreçte terör unsurlarıyla mücadelenin Suriye yönetiminin esas sorumluluğu olduğunu belirten kaynaklar, Türkiye’nin gerekli desteği sunmaya devam edeceğini aktardı.
Türkiye, Suriye yönetimi ile ‘SDG’ arasında varılan mutabakatın hayata geçirilmesini beklemektedir. Ayrıca, PKK’nın silah bırakması ve bölgedeki normalleşme sürecine katkıda bulunması gerektiğinin altını çizmektedir.
Kaynaklar, Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden, egemenliğe zarar veren ve terör örgütlerini destekleyen herhangi bir girişimi kabul etmediğini ifade etti.
TERÖRİZMLE MÜCADELE MERKEZİ KURULMASI GÖRÜŞÜLDÜ
PKK ve uzantılarının lağvını gerçekleştirmemesi halinde, terörle mücadelenin alternatif yollarla sağlanabileceğini söyleyen kaynaklar, 9 Mart’ta Amman’da düzenlenen toplantıda Suriye ve dört komşu ülkenin Dışişleri ve Savunma Bakanları ile İstihbarat Başkanlarının bir araya geldiğini duyurdu. Türkiye’yi temsilen toplantıda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın yer aldı.
Kaynaklar, toplantıda bölgesel iş birliği ilkesi çerçevesinde terörizmle mücadele amacıyla ortak bir operasyon merkezi kurulması üzerinde anlaşmaya varıldığını ve bu alanda gerekli teknik çalışmalara devam edildiğini bildirdi. Gelecek dönemde bu konuyla ilgili yeni toplantılar planlanmaktadır.
Kaynaklar, Suriye’nin güvenlik sorunlarının varlığı halinde herhangi bir ülkeyle anlaşma yapma hakkını saklı tuttuğunu belirterek Türkiye’nin Suriye ile karşılıklı anlaşmalar çerçevesinde destek vermeye hazır olduğunu ifade etti.
Suriye’deki siyasi gelişmelerin ışığında, 29 Mart’ta teknokrat ağırlıklı geçiş hükümetinin oluşturulmasının ardından çeşitli atamaların sürdüğünü ve halk meclisi üyelerinin seçilmesine dair çalışmaların başladığını aktaran kaynaklar, üyelerin belirlenme süreçlerinin anayasa çerçevesine göre yürütüleceğini belirtti.
Kaynaklar, uluslararası gelişmelere bakıldığında ise ABD’nin Şam yönetimine olan mesafeli duruşunu koruduğunu ancak belirli bir angajmana girdiğini ifade etti. ABD’nin Suriye yönetiminden güven artırıcı adımlar atılmasını beklediği değerlendirilmektedir.
Öte yandan, Türkiye’nin girişimleri sonucunda ABD, Avrupa Birliği ve İngiltere tarafından uygulanan yaptırımların esnetilmesi yönünde önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Rejim dönemini hedef alan bu yaptırımların tamamen kaldırılması için çeşitli çalışmaların devam ettiği ifade edilmektedir.
