İstanbul’da, anlaşmalı hastanelere sevk edilen yenidoğan bebekler üzerinden haksız kazanç elde eden ve ihmalkarlık sonucu bebeklerin ölümüne sebep olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ile üyeleri hakkında açılan davanın 4. duruşması, 7. gününde devam ediyor.
ARA KARAR AÇIKLANDI
Dava, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir haftadır süren 4. duruşma ile ilerlerken, mahkeme bir ara karar açıkladı.
Duruşma savcısı, sanıkların tutukluluk hallerinin sürdürülmesini talep etti.
10 İSME TAHLİYE
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Aslı Alemdağ, Benar Mansuroğlu, Gözde Polat, Remzi Karaca, Deniz Korkmaz, Renas Kılıç, Fehmi Alperen, Murat Mantuş, Müberra Palabıyık ve Semanur Ünlü’nün tahliyesine karar verdi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı’nın suç örgütünün liderliğini yürüttüğü, bu yapı içinde sanık doktor İlker Gönen ve 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in rol aldığı ifade ediliyor.
İddianame, suç örgütünün, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin doluluğunu sağlamak ve sağlık hizmetlerinin usulsüz bir şekilde Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) en üst düzeyde ödemeleri almak adına düzenlemeler yaptığını kaydediyor.
Sanıkların bebeklerin sağlık durumlarını olduğundan daha ciddi göstererek, gereksiz yere uzun süre hastanede kalmalarını sağladığı ve bu süreçte SGK’dan yüksek miktarda para tahsil edildiği vurgulanıyor. Ayrıca, bazı hasta yakınlarından da fazla ücret alındığı iddiaları yer alıyor.
Bebeklerin uygun sağlık hizmeti alacağı hastanelere yönlendirilmek yerine, çete üyelerinin seçtiği hastanelere yatırıldığı belirtiliyor. Bu süreçte elde edilen karın büyük bir bölümünün sağlık çalışanları arasında paylaşıldığı ifade ediliyor.
Bunun yanı sıra, iddianamede ana hedefin bebeklerin sağlığını iyileştirmekten ziyade maddi kazanç sağlamak olduğu aktarılıyor.
CEZA İSTEMLERİ
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında, 10 bebeğin ölümüne neden olmaktan “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından toplam 10 kez hapis cezası isteniyor. Ayrıca, “resmi belgede sahtecilik” suçundan toplamda 11 kez 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası öneriliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise, “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Ayrıca 8’i kadın, toplamda 44 sanık hakkında benzer suçlardan hapis cezaları isteniyor.
Soruşturma çerçevesinde, İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da ise 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş ve burada tedavi gören bebekler, ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmiştir.
Ayrıca, Yenidoğan Çetesi ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makamlarında ölümle tehdit eden kişilerin de tutuklandığı bilgisi verildi.
Öte yandan, sanıklardan İlker Gönen’in, Antalya’daki cezaevinde 1 Şubat tarihinde intihar ettiği bilgisi gündeme geldi.
“YENİDOĞAN ÇETESİ”NE YÖNELİK 13 SANIKLI İDDİANAME ANA DOSYAYLA BİRLEŞTİRİLDİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve “yenidoğan çetesi”ne ilişkin olan 57 sayfalık iddianamede, 13 kişi şüpheli, Sosyal Güvenlik Kurumu ise “suçtan zarar gören” konumundadır.
Firari hemşire Serenay Şenkalaycı’nın da bu iki dosyada şüpheli olarak yer aldığı belirtiliyor. Bu iddianame, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki devam eden ana dava ile birleştirildi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
