23 Nisan’da İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin etkileri sürerken, bugün de Kütahya’da 4,5; 3,9 ve 4,6 büyüklüğünde depremler yaşandı. Ardarda gelen bu haberler, depremin Türkiye’nin gündemindeki yerini bir kez daha pekiştirdi. Vatandaşlar, “Bir sonraki deprem nerede olabilir? Büyüklüğü ne kadar olacak?” gibi sorulara yanıt ararken, Ekol TV’deki Editör programına katılan Prof. Dr. Tuncay Taymaz, İstanbul’daki 6.2’lik depremin detaylarını açıkladı. Aynı zamanda, Erzincan için dikkat çekici bir uyarıda bulundu.
Prof. Dr. Tuncay Taymaz, şu ifadeleri dile getirdi;
“6.2 BAĞIMSIZ BİR DEPREM”
“6.2 büyüklüğündeki bu deprem, bağımsız bir olay olarak nitelendirilebilir. Zamanla belki devamı gelebilir. Ancak şu an 2019’da yaşanan depremle bağımsız bir olay. Lokasyonlar harita üzerinde biraz farklı. Kafa karışıklığına yol açmak istemiyorum ama 2019’daki depremde bir bindirme bileşeni vardı. Fay kırılma sürecinde yukarı doğru hareket ediyor. Fakat bugünkü ve dün meydana gelen depremlerde aşağıya doğru 10 derecelik büyük açı oluşuyor. Eğim açısında bir çökme söz konusu; havza açılıyor, bir vadi ve kanyon oluşuyor. Stres negatif bir şekilde transfer ediliyor. Bindirme olduğu zaman sıkıştırma yaşanıyor. Örneğin Gaziköy ile Ganoz’da dağlar 900 metrenin üzerinde. Aslında burada doğrultu atımlı faylanma söz konusu. Tekirdağ çukuru ise oldukça derin bir oluğa sahip. Bu da bir tarafı kazarak derinleştirmenizi sağlıyor.”
“İSTANBUL’DAKİ DEPREMLER 7.4’Ü, 7.5’İ GEÇEBİLİR”
“Kırık zonumuzun ve fay zonumuzun eğim açılı olduğu anlaşılıyor. Bunun sonucunda bir tarafı çökeltiyor, tıpkı Çınarcık Havzası’nda olduğu gibi. Beklenen büyük İstanbul Marmara depremi 1766, 1912, 1894 ve 1509 tarihli depremlerle işaretlenmiş ve 1999’un boyutlarına ulaşacak. Şu anda kırılacak olan fayın bıraktığı yerden itibaren tek seferde veya birbirini tetikleyerek devam etmesi gerekiyor. Kahramanmaraş’ta 7.1 veya 7.2 büyüklüğündeki depremler birbirini tetikleyebilir. Bu iki deprem, elbette 7.4 veya 7.5 büyüklüğüne ulaşabilir.”
“ERZİNCAN’DA DEPREM OLACAK! ELİ KULAĞINDA”
“Erzincan’da bir deprem olma ihtimalini de belirtmek gerek. Eli kulağında olan bu durum, Karlova, Elmalı ve Kaynarpınar’a kadar etki edecektir. Varto ile Bingöl arasında iki fayın da 7’nin üzerinde bağımsız depremler oluşturması muhtemel. Fakat yeni yapılaşmanın durumu dikkate alınmalı. Erzincan’da askeri birlikler, büyük silah depoları ve pek çok yer hem tehlike altında hem de belirli zeminlere çekilmiş durumda. TOKİ’nin inşa ettiği bazı yapılar sağlam zeminlere yerleştirilmiş ama bu genel istatistiklerin toplamı oldukça düşük kalıyor.
“HER BİNAYI YENİLEMEK ZORUNDA DEĞİLİZ”
“Tüm yapıları kentsel dönüşüm kapsamına alıp yenileme zorunluluğunda değiliz. Bazı hafif ve orta yapılar, modern teknolojik yapı elemanları ile güçlendirilebilir. Bu maliyet, yeni inşaatların üçte birine veya dörtte birine denk gelebilir. Ancak bu konuda uzman bir inşaat mühendisi, yapıt stadiği ve jeologların incelemeleri gereklidir. Güçlendirme inşaat mühendisleri tarafından yapılacak ve projelendirilmelidir. Yer bilimleri açısından zemin çalışmaları yapılması şart. Bu işin ekonomik boyutu da önemli. Zira her depremden sonra ekonomik durum kötüleşiyor. Gıda fiyatları yerel piyasalarda oldukça farklılık gösteriyor ve bu durum üzücü. Diğer ülkelerde aynı ürünlerin çok daha uygun fiyatlarla tüketilmesi dikkat çekici. Ekonomik dengesizlikleri ve ticari ahlakı da tartışmamız gerekiyor.