SON DAKİKA HABERİ: Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında önemli ifadelere yer verdi. Erdoğan, Trump’ın gümrük tarifelerine yönelik yaptığı değişiklikler ve küresel ekonomideki son gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan, uluslararası ticaret savaşlarının bir haftadır yeni bir boyut kazandığını belirtti. “Dünyada ciddi bir belirsizlik ortamı mevcut ancak Türkiye’nin güçlü bir ekonomi programı var. Vatandaşlarımız ve iş dünyası bu dönemde gönüllerini ferah tutsun, bu süreci rahatlıkla atlatacağız” dedi.
Piyasalarda büyük bir dalgalanma yaşanıyor! Trump’ın aldığı kararlar, piyasalarda kayıplara sebep oldu.
Tarifelerin Türkiye üzerindeki olası etkileri neler?
Küresel sahne üzerinde ABD ve Çin’in merkezinde dönen olayları detaylarıyla inceledik.
Erdoğan’ın konuşmasındaki dikkate değer noktalar ise şu şekilde öne çıktı;
“TİCARET SAVAŞLARI YENİ BİR AŞAMAYA GEÇTİ”
Uluslararası siyasetteki pek çok aktör yeni stratejiler arayışına girmiş durumda. Gümrük tarifeleri üzerinden süregelen ticaret savaşlarının küresel düzeyde önemli etkiler yaratacağı görülüyor. Herkesi kapsayan şiddetli dalgalanmaların geleceği iddiası, abartılı sayılmayabilir. Dünya, ekonomik ve askeri açıdan tek kutuplu bir yapıdan çok kutuplu bir mimariye doğru ilerliyor.
Son bir haftada uluslararası ticaret savaşları farklı bir aşamaya geçmiş durumda. Sermaye piyasalarında yaşanan dengesizlikler devam ediyor. Bazı büyük ekonomilerin duraklama sürecine girmesi bekleniyor. 14-28 Mayıs seçimleri sonrası güçlü bir ekonomi ekibi oluşturduk ve ekonomik sorunları aşmaya yönelik dayanıklı bir program hayata geçirdik. Türkiye, belirsiz bir ortamda güçlü bir ekonomi modeli sunuyor.
“İŞ DÜNYAMIZ VE VATANDAŞIMIZ GÖNLÜNÜ FERAH TUTSUN”
Ticaret, üretim ve ihracat konusunda olumsuz bir tablo beklemiyoruz. Düşük tarifeleri uygulayan ülkeler arasında yer almamız, zor bir süreci daha rahat geçireceğimizin sinyallerini veriyor. İş dünyası ve vatandaşlarımız gönüllerini rahat tutsun. Orta ve uzun vadede Türkiye’nin benzer ülkelerden daha az etkileneceğini ve daha güçlü bir büyüme sergileyeceğini öngörüyoruz. Bu durumu dört temel sebebe dayandırıyoruz.
“BÜYÜK BİR AVANTAJA DÖNÜŞTÜRDÜK”
İlk olarak, ihracatımızın yüzde 62’sini serbest ticaret anlaşmalarına taraf olan ülkelerle gerçekleştiriyoruz. Ayrıca, dünya genelinde borç krizleri sürerken, Türkiye’nin toplam borçluluğu milli gelirinin sadece yüzde 93’ü seviyesinde kalıyor. Gelişmiş ülkelerin yaşlanma süreci devam ederken, Türkiye’nin genç ve dinamik iş gücü farklı bir avantaj sunuyor. Elimizdeki güçlü altyapı, çeşitli üretim alanları ve hizmet sektöründeki potansiyelimizle öne çıkıyoruz. Sağlam bir ekonomik hikayeye sahibiz. Uyguladığımız makroekonomik istikrar ve reform programıyla bunu büyük bir avantaja çevirmiş durumdayız.
Ekonomi programımızın temel önceliği dezenflasyon sürecini sürdürmektir. Yıllık enflasyon, 10 ay boyunca düşüş gösterdi. Mart ayı enflasyonu yüzde 38,1 olarak belirlenmiştir. Para politikasının etkisi, kamu maliyesinin güçlü desteği ve arz yönlü reformlarla enflasyondaki azalma devam edecektir. Mali disiplinimizi koruyarak, geçen yıl başlattığımız harcama disiplini ve tasarruf tedbirleri bu yıl da sürecektir.
Dış dengede kayda değer bir iyileşme gözlemleniyor. Brüt dış finansman ihtiyacımız azalıyor. 2023 Mayıs ayında 55,1 milyar dolar olan cari açık, ocak ayında 11,5 milyar dolara düştü. Düşen petrol fiyatları da lehimize bir etken. Cari açığın kapanmasına katkı sağlayacaktır. Büyüme sürecimiz dengesizleşirken, istihdamda güçlü bir performans sergileniyor. Şubat ayında işsizlik oranı, 2012 yılından bu yana en düşük seviye olan yüzde 8,2’ye geriledi. İhracat alanında da olumlu gelişmeler yaşanmakta. 28 Mart Cuma günü, günlük 2 milyar 65 milyon dolarlık ihracatla Cumhuriyet tarihimizin en yüksek ikinci günlük ihracat rakamına ulaştık. Mart ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,2 artışla 23,4 milyar dolara ulaştı. Böylelikle yıllıklandırılmış ihracatımız 263,4 milyar dolara yükseldi.
Merkez Bankamızın brüt rezervleri, toplamda 156,5 milyar dolarla güçlü görünümünü koruyor.
“TÜRKİYE’Yİ HEDEFLERİNE DOĞRU YAKLAŞTIRIYORUZ”
Geçen hafta, Türk ekonomisinin gücünü test etme imkanımız oldu. Muhalefetin ekonomimize zarar verme girişimlerini etkisiz hale getirdik. Milletimiz, yolsuzluklarını gizlemek isteyen kifayetsiz şahısların boykot çağrılarına kulak asmadı. Gezi olaylarındaki ‘tüketmeyin, ekonomi dursun’ çağrıları nasıl başarısız olduysa, CHP’nin boykot çağrısına da milletimiz itibar etmedi. Yani boykotçular, vatandaşımızdan geri dönüş aldı. Türkiye’nin ekonomisini çökertmeye çalışanlar bir kez daha hayal kırıklığına uğradı.
Muhalefetin tüm tehditlerine ve tuzaklarına rağmen, biz Türkiye’yi büyütmeye, ülkemizi hedeflerine yaklaştırmaya devam ediyoruz.