Mizofoni: Sessizlik Arayışındaki Kabus!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Etrafa bakıldığında, seslere karşı aşırı hassasiyet gösteren bireylerin varlığı dikkate değer bir durumdur. Bu kişiler, ‘Onu sallama, şunu yavaş çiğne, klavyeye hızlı basma, TV’nin sesini kıs.’ gibi ifadelerle çevrelerindekilerin yaşamını zorlaştırabilirler.

Ancak bu durumun onların üzerindeki etkileri düşündüğünüzden çok daha derin. Kimsenin fark edemediği seslere odaklanarak kendi içlerinde bir çatışma yaşarlar; bu durumu düşünmek bile oldukça can sıkıcıdır.

Şimdi gelin, Mizofoni nedir, buna bakalım.

MİZOFONİ TERAPİ İLE İYİLEŞİYOR

Uzmanlar, belirli seslerin bazı bireylerde aniden öfke patlamalarına yol açtığını aktarmaktadır. “Beyne darbe etkisi yaratan bu duruma ‘mizofoni’ ismini veriyoruz.” diyen uzmanlar, sosyal etkileşimlerde zorlanmalar yaşayan bu bireylerin, “Kabul ve Sadakat Terapisi” ile bu rahatsızlığa karşı bir tolerans geliştirdiğini ifade ediyor.

HAYATINIZI NASIL ETKİLİYOR?

Mizofoni kelimesi, Yunanca kökenli olup “nefret” anlamına gelen “misos” ve “ses” anlamındaki “fone” kelimelerinin birleşiminden oluşmaktadır.

Mizofonisi bulunan kişiler, doğal yollarla üretilen seslerden aşırı rahatsızlık hissederler. Bu seslerle başa çıkma çabaları, yoğun duygusal tepkilerle birlikte gelir ve çoğunlukla bu seslerden kaçınma yönünde bir tutum sergilerler.

Başarısız olduklarında ise bu seslerden uzaklaşma eğilimleri artar.

KATLANAMADIKLARI SESLER

Mizofonik bireylerin katlanamadığı seslerin başında sakız çiğneme, nefes alma, yemek yerken çıkan sesler, parmakların sürtünmesiyle oluşan sesler, tırnak kesme, dudak şapırdatma ve yüksek sesle yutkunma gibi sesler gelmektedir. Ayrıca horlama, üfleme, kalem tıklatma, öksürme gibi sesler de bu listeye dahil edilmektedir.

GÜNDELİK HAYATTAN KOPARABİLİR

Yoğun bir öfke, kaygı veya iğrenme hissi, bireylerin davranışlarında kaçınma eğilimlerini artırarak günlük işlevselliklerini yitirmelerine yol açabilir.

TEDAVİSİ

Mizofoni, psikolojik açıdan ayrı bir tanı olarak kabul edilmemekle birlikte, Obsesif Kompulsif Bozukluk spektrumuna dahil edilmektedir. Kabul ve Sadakat Terapisi (Acceptance and Commitment Therapy) ile bu rahatsızlığa karşı bir tolerans geliştirilmekte, kaçarak değil, sorunla yüzleşerek psikolojik esneklik sağlanması hedeflenmektedir. Böylelikle, bu durumun bireyin işlevselliğini olumsuz etkileyen alanları terapide ele alınarak çözüm yolları sunulmaktadır.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Mizofoni: Sessizlik Arayışındaki Kabus!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye'ye Dair ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!