Türkiye’nin en önemli gerçeklerinden biri olan deprem, Ege Bölgesi’nde ve özellikle Yunanistan’ın Santorini Adası’nda devam eden sarsıntılarla birlikte yeniden ön plana çıktı. Vatandaşlar, bu durum karşısında büyük bir endişe içinde. Prof. Dr. Ahmet Ercan, depremle ilgili kamuoyunu bilgilendiren önemli bir açıklama yaptı. Ercan’ın kendisi depreme dirençli olmayan bir evde yaşadığını itiraf etti. İşte ayrıntılar!
Deprem, Türkiye’nin gerçeği haline geldi. 6 Şubat’ta yaşanan büyük felaketin ardından, Ege Denizi’nde meydana gelen depremler halkta tedirginlik yarattı. Depremle ilgili farkındalık oluşturan Prof. Dr. Ahmet Ercan’dan dikkat çekici bir itiraf geldi.
“AMAN HOCAM RAPORU YAYINLAMA, EVLERİ SATAMAYIZ”
Milliyet yazarı Melih Aşık, bugünkü yazısında Ercan’ın şu açıklamalarına yer verdi:
“Prof. Ercan, İstanbul’da yaşadığı daire için kimsenin haberi olmadan inceleme yaptırdığını ve binanın depreme dayanıksız olduğunu öğrendiğini belirtti. Raporun sonuçlarını ilk olarak eşiyle paylaştığını söyleyen Ercan, eşinin bu evi çok sevdiği için taşınmayı kabul etmediğini aktardı. Kat malikleriyle toplantı düzenlediğini ve raporu onlara okuduğunu ifade etti. Kat maliklerinin ise, ‘Aman hocam bu raporu resmi hale getirirseniz evlerimizi satamayız, lütfen bunu yapmayın’ dediklerini dile getirdi.”
“YAZ KIŞ DEPREME DAYANIKSIZ EVDE OTURUYORUM”
Ercan, sözlerine şu şekilde devam etti: “Yazlık evimin de tarım arazisi üzerine inşa edildiğini, sadece çatısını güçlendirdiğimi aktardım. Ben bir deprem profesörüyüm ancak yaz kış depreme dayanıksız evlerde yaşamaya devam ediyorum” dedi ve durumu özetledi.
Birçok kişi bu sıkıntılı durumu paylaşıyor. Daha dayanıklı bir ev bulup taşınma düşüncesi bile zorluklarla dolu. Üst düzeyde bir yaşam alanı bulmak hiç de kolay değil. Ayrıca çoğumuz, anılarımızla dolu olan evleri terk etmeyi istemiyoruz.
Sonuç olarak, “Öleceksek burada ölelim” düşüncesiyle mevcut yaşam koşullarına razı geliyor, bulunduğumuz ortamda hayatımıza devam ediyoruz. Ülkede var olan yaşam koşullarının zorluğu da bu bağlamda etkili oluyor. Hayat ile ölüm arasındaki farkı fazla görememek, belki de bu durumun sonucudur…
