Ege Denizi’nde 28 Ocak’tan bu yana meydana gelen deprem fırtınası nedeniyle AFAD harekete geçti. Santorini Adası çevresindeki sismik hareketliliğin ele alındığı toplantıda bir rapor hazırlandı. Türkiye bu durumda hangi önlemleri aldı? Bölgede neler yaşanıyor? sorularının yanıtlandığı toplantının ardından İzmir, Aydın ve Muğla illerine uyarılar yapmak amacıyla mobil siren sistemleri gönderildi. Ayrıca, volkanik patlama ve tsunami tehlikelerine yönelik SMS mesajı sistemi de hazır durumda.
Ege Denizi’ndeki deprem fırtınası, hem Yunanistan hem de Türkiye’de endişelere yol açmaya devam ediyor. Santorini Adası’ndaki depremler sebebiyle Yunan hükümeti olağanüstü hal (OHAL) ilan ederek çeşitli önlemler almaya başladı; Türkiye de bu gelişmelere kayıtsız kalmadı ve AFAD, Ege Denizi’ndeki durumu masaya yatırmak üzere bir toplantı gerçekleştirdi.
TÜRKİYE HANGİ ÖNLEMLERİ ALDI?
Toplantıda Türkiye’nin aldığı önlemler ve mevcut durum hakkında bilgi paylaşılırken, bunun yanı sıra olası ek tedbirler de tartışıldı.
Kritik toplantının ardından hazırlanan raporda, volkanik patlama ve tsunami tehlikeleri öne çıktı.
Ege Denizi’nde Santorini Adası’ndaki sismik aktivite ve muhtemel risklerin değerlendirildiği toplantıya, İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu başkanlık etti. 28 Ocak 2025 tarihinden itibaren bölgede meydana gelen sismik hareketlerin, Türkiye kıyıları için oluşturabileceği tehlikeler ele alındı ve AFAD, MTA, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kandilli Rasathanesi ile Deprem Araştırma Enstitüsü’nden uzmanlar bir araya geldi.
BÖLGEDEKİ AKTİVİTEYE DAİR NELER BİLİNİYOR?
Ege Denizi’ndeki deprem fırtınası sonucunda, 7 Şubat 2025 tarihi itibarıyla 3 ve üzeri büyüklükteki deprem sayısı 761 olarak kaydedildi. Bu dönemdeki en büyük deprem ise 5.2 Mw büyüklüğündeydi.
Depremler, Santorini Adası’nın yaklaşık 25 km kuzeydoğusunda yoğunlaşmakta olup, derinlikleri 5 km ile 25 km arasında değişiklik göstermektedir. En yakın bulunan deprem, Türkiye kıyılarına 140 km mesafededir.
Söz konusu depremler, Santorini Adası’nın 6.5 km kuzeydoğusunda yer alan Kolumbo volkanının bulunduğu su altı kratere sahip bölgede yoğunlaşmaktadır.
Bölgede bilinen en son volkan patlaması 1950 yılında gerçekleşmişti. Aynı zamanda 1956 yılında Santorini Adası’nın kuzeydoğusundaki denizaltındaki diri Yamurgi (Amorgos) fayında 7.5 Mw büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Mevcut sismik aktivitenin, olası bir volkanik harekete yol açma olasılığı bulunsa da, geçmişte benzer durumların eşi benzeri bir aktiviteye sebep olmadığı gözlemlenmiştir.
VOLKANİK KÜL VE TSUNAMİ DETAYI
Muhtemel bir volkanik patlama halinde, tarihsel kayıtlara göre, hava ile taşınan volkanik külün etkileri ve depremler sonrası oluşacak tsunami tehlikeleri Türkiye’yi de etkileyebilir.
KURUL OLUŞTURULDU
Sismik aktivite başladığı andan itibaren, AFAD tarafından Deprem Danışma Kurulu oluşturuldu. Bu kurul, MTA Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve Kandilli Rasathanesi gibi kurumlarla sürekli iletişim ve iş birliği içinde durumu takip etmektedir.
3 İL İÇİN MOBİL SİREN SİSTEMİ
İzmir, Aydın ve Muğla illerine, olası bir tsunami veya acil durumlarda halkı uyarmak amacıyla mobil siren sistemleri gönderildi. Ayrıca, acil durumlar için mevcut SMS mesaj sistemi de hazır durumda.
İzmir, Aydın ve Muğla valiliklerine takviye personel ve ekipman gönderilirken, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, tsunami uyarı sistemini AFAD Afet Yönetimi ve Karar Destek Sistemi ile entegre etti. Böylece, gelecekteki tsunami uyarıları doğrudan tüm kullanıcılar ve vatandaşlarla paylaşılabilecektir.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, olası volkanik hareketlilik durumunda gaz ve külün atmosferdeki dağılımını analiz etmek için günlük raporlar düzenlemektedir.
Ayrıca, bölgedeki AFAD İl Müdürlükleri hazırlıklarını tamamlayarak teyakkuza geçirilmiştir. 10 Şubat itibarıyla AFAD, MTA, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve diğer bilim insanları ile toplantılar düzenlenecek ve Yunanistan’daki üniversitelerle bilgi alışverişi yapılacaktır.
AFAD ve diğer ilgili kurumlar, sismik aktiviteyi ve olası tehlikeleri takip etmeye devam ederken, vatandaşların sosyal medya üzerinden yayılan yanlış bilgileri dikkate almayarak resmi kaynakları izlemeleri gerektiği vurgulanmaktadır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.