Siyasetteki “normalleşme” süreci, Ak Parti’nin 31 Mart yerel seçim sonuçlarından aldığı dersle ilgili bir ev ödevine mi dönüştü?
Herkes “normalleşme” kavramını ne anlıyor?
“Normalleşme” adı altında, CHP’nin taleplerinin hükümet tarafından karşılandığı izlenimi, aslında ne anlatıyor?
Çok fazla sorumuz var.
Ak Parti’nin 31 Mart yerel seçim sonuçlarını doğru şekilde okuyup okumadığı, bu soruların anlaşılması ve doğru tanımlanması için önemli.
Kızılcahamam’da yapılan Ak Parti istişare toplantısından alınan mesajın doğru bir şekilde anlaşılıp anlaşılmadığı konusunda belirgin ipuçları var. Ancak, bu ipuçları her şeyi açıklıyor mu, bu şu an için net değil.
Ak Parti’nin “ruh ve kan kaybı” yaşadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda ne kadar adım attığını, Kızılcahamam kampında görülebilir.
Öte yandan, Ak Parti’nin 2023 seçimlerinden sonra izlediği yeni yol ve CHP’nin taleplerinin karşılanmasının “normalleşme” olarak algılanmasının seçmenin mesajı olduğu düşünülebilir.
Ak Parti, Cumhur İttifakı’nın bir parçası olarak Kürtlerden oy alamadığı iddialarıyla, demokratikleşme ve reformist Ak Parti söylemlerine odaklanmış durumda.
Ancak, 31 Mart seçimlerinden sonra Ak Parti’nin yeniden reformist bir tavır sergilediği görülüyor.
Ak Parti, önümüzdeki seçimlerde devam edeceği yolda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde ilerlerken, bu süreçte ekonomik durumun düzeltilmesi, terörle mücadele ve eğitim gibi alanlarda adımlar atılacak.
Ancak, bazı çevreler, toplumsal sorunlar ve terörle ilgili mücadelede hala zorluklar yaşandığını belirtiyor.
Sonuç olarak, Ak Parti’nin aldığı sorumluluklara rağmen, yeni sürecin gerektiği gibi ilerlemesi zor olabilir ve yeni anayasa tartışmaları da önemli bir gündem maddesi olarak karşımıza çıkabilir.
