Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin son bulmasının ardından yeni bir hükümetin kurulmasına yaklaşık üç ay geçmiş olmasına rağmen, uluslararası yaptırımların özellikle Avrupa Birliği dışındaki baskıcı tedbirlerin sürdüğü dikkat çekiyor.
Suriye’deki iç savaşın yarattığı yıkım, sivillere yönelik şiddet, insan hakları ihlalleri ve terör örgütlerine verilen destek sebebiyle Beşar Esad yönetimine karşı çeşitli kısıtlayıcı tedbirler alınmıştı. Bu yaptırımlar, rejimin şiddeti sona erdirmesi ve reformlar gerçekleştirmesi amacı güdüyordu.
BATI YAPTIRIMLARI SURİYE’Yİ HALA ETKİLİYOR
Esad rejimini zayıflatmayı ve insan hakları ihlallerini engellemeyi hedefleyen bu yaptırımların bedelini ise büyük ölçüde Suriye halkı ödüyor.
Baas rejiminin çöküşünün sonrasında Batılı ülkeler tarafından uygulanan yaptırımlar, artık işlevlerini tamamen yitirmiş durumda.
Yine de uygulamalarda değişiklik yapılmaması, Suriye’nin ekonomik ve siyasi durumunu derin bir krizle baş başa bırakırken, yeniden yapılanma ve kalkınma süreçlerini de zorlaştırıyor.
‘ASKIYA ALINMAYA’ KARAR VERİLDİ
Yaptırımlar konusunda atılan olumlu adımlardan biri Avrupa Birliği’nden geldi.
AB dışişleri bakanları, Brüksel’deki bir toplantıda bankacılık, enerji ve ulaşım sektörlerine yönelik yaptırımların ‘askıya alınmasına’ karar verdi.
Yaptırımların kaldırılmasına dair kesin bir karar alınmamakla birlikte, ‘askıya alma’ teriminin kullanılması geri dönüş ihtimaline işaret ediyor.
KAYNAK SAĞLANMASINA İZİN VERİLDİ
Bu yeni aşamada, AB, Suriye’nin enerji ve ulaştırma sektörlerinde uygulanan tedbirlerin askıya alınmasına karar verdi.
Ayrıca Sanayi Bankası, Popüler Kredi Bankası, Tasarruf Bankası, Tarım Kooperatif Bankası ve Suriye Arap Havayolları, yaptırım listesinden çıkarılarak tekrar faaliyete geçmelerine izin verildi. Suriye Merkez Bankası’nın ekonomik kaynaklara erişim imkanları da artırıldı.
ÇEŞİTLİ YAPTIRIMLARIN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Öte yandan, Avrupa ile Suriye bankaları arasındaki işbirliği yasaklarına belirli muafiyetler getirildi ve özellikle enerji ve ulaştırma sektörlerindeki işlemler ile insani yardım projeleri için gerekli işlemlere izin verildi.
Kişisel kullanım amacına yönelik lüks ürünlerin Suriye’ye ihracatı da serbest bırakılırken, Esad rejimi döneminde görevli pek çok yöneticinin kimyasal silah ve uyuşturucu ticareti gibi alanlardaki yaptırımları devam ediyor.
KARARIN DESTEKLEYİCİ OLDUĞU VURGULANDI
AB, bu kararın Suriye’de kapsayıcı bir siyasi geçiş sürecini, ekonomik toparlanmayı, yeniden yapılanmayı ve istikrarı desteklemek amacı taşıdığını savundu.
Ancak AB, Suriye ile ilgili faaliyetlerine devam edeceklerini ve ilerideki yaptırımların askıya alınması için durumu değerlendireceklerini, yaşanabilecek olumsuz gelişmelere karşı geri dönüş ihtimalinin olduğunu belirtti.
SİLAH AMBARGOSU UYGULANDI
AB, Baas rejiminin sivillere yönelik şiddet uygulamasını durdurmak amacıyla yaklaşık 14 yıl önce kısıtlayıcı tedbirler uygulamaya başlamıştı.
Mayıs 2011’de Suriye’deki iç savaşın ardından bu yaptırımlar daha da sıkılaştırılarak rejime yönelik geniş kapsamlı ekonomik ambargolar devreye alındı.
AB FİNANS SEKTÖRLERİNİ HEDEFLEDİ
Bununla birlikte, insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulan rejim bağlantılı kişiler için seyahat yasakları ve mal varlıklarının dondurulması gibi bireysel kısıtlamalar da getirildi.
Bakanlar ve Esad’ın iç çevresindeki kritik isimler de yaptırım listesine alındı.
Sektörel yaptırımlarla rejimin finans ağını hedef alan AB, önemli kaynakları kısıtlayarak rejimin finansmanını zayıflatmayı amaçlıyordu.
SURİYE’YLE MADEN TİCARETİ YASAKLANDI
Bu kapsamda ham petrol ve petrol ürünlerinin ithalatı, hem askeri hem de sivil kullanım amaçlı olan malların, bazı iletişim cihazlarının ihracatı kısıtlandı.
Suriye Merkez Bankası’nın AB’deki varlıkları dondurulurken, Suriye’deki bankaların Avrupa’da şube açmaları ve finansal işlemlere katılmaları yasaklandı.
Ayrıca, Suriye’nin kültürel mirası olarak kabul edilen ürünlerin ticareti ile değerli metaller ve elmas ticareti de yasaklandı.
ABD’NİN YAPTIRIMLARI YÜRÜRLÜKTE KALDI
Son alınan kararlar neticesinde AB ekonomisine uygulanan yaptırımlar önemli ölçüde hafifletilirken, ABD’nin uyguladığı yaptırımlar ise yürürlükte kalmaya devam ediyor.
ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları, yılın başında sağlanan bazı muafiyetlere rağmen en kapsamlı kısıtlamalar arasında yer almakta.
KİŞİSEL PARA HAREKETLERİNE İZİN VERİLDİ
ABD Hazine Bakanlığı, Suriye’ye insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak amacıyla bazı muafiyetlerin sağlandığını açıkladı.
Buna göre, Suriye’deki yönetim ile yapılan işlemlerin yanı sıra enerji transferiyle alakalı birtakım ticari işlem ve kişisel para hareketlerine sınırlı izin verildi.
FİNANSAL KISITLAMALAR GETİRİLDİ
Ayrıca, Hazine Bakanlığı, sağlanan muafiyetlerin temel hizmetlerin sürekliliğini sağlamak için oluşturulduğunu ve Esad rejimi ile ilişkili kişi ve kuruluşlara dönük yaptırımların devam ettiğini vurguladı.
ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları, 1979 yılında ülkenin ‘teröre destek veren devlet’ olarak ilan edilmesiyle başlamış, bunun akabinde birçok kısıtlama uygulanmıştır.
İÇ SAVAŞLA YAPTIRIMLAR KAPSAMLI HALE GELDİ
2011 yılında başlayan iç savaş, yaptırımların kapsamını genişletmiş ve Esad yönetimine mali kaynak sağlayan enerji ve finans sektörlerine ticaret yasakları getirilmiştir.
ABD Başkanı Donald Trump tarafından yürürlüğe konulan ‘Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası’, mevcut yaptırımları daha da genişleterek dünya sistemi içinde Suriye’nin dışlanmasını hedeflemektedir.
DÜNYA SİSTEMİNDEN DIŞLAMAK AMAÇLANDI
Bu yasa, Esad rejiminin finansmanını kesmek için uluslararası toplumu da hedef alarak Suriye’ye daha fazla kısıtlama getirilmesi amaçlanmıştır.
Yaptırımlar, sadece Esad yönetimini değil, dünya genelindeki yabancı kişi ve kuruluşları da etkilemeyi hedeflemektedir.
SURİYE EKONOMİSİNİN TÜM SEKTÖRLERİ HEDEFTEYDİ
ABD’nin uyguladığı yaptırımlar, mal varlıklarının dondurulması, sektör hedefli kısıtlamalar ve yabancı kişi ile kuruluşları kapsayan tedbirleri içermekte.
Bu yasaklar, Suriye ekonomisinin her sektörünü hedef almakta ve yeni yatırımları engelleyerek ticaretin kısıtlanmasına neden olmaktadır.
SURİYE BM YAPTIRIMLARININ HEDEFİNDE
Ayrıca Birleşmiş Milletler, 2005 yılında Beyrut’taki terör saldırısı nedeniyle Suriye’ye seyahat yasakları ve mal varlıklarının dondurulmasına yönelik yaptırımlar uygulamaktadır.
Bu durumda, Suriye’nin saldırı ile bağlantısının olduğu belirlenmiş olup, BM yaptırımlarının da hedefinde yer almaktadır.